with one voice



bugün Süm ile "documentarist" belgesel film festivaline gittik. taksim'de dutch chapel'deydi. bir kilisede film izledik. küçük bir yerdi, eski taş bir bina, hollanda konsolosluğunun kampüsünde. belgesel saati gelmeden açmadılar kapıyı, orası da ayrı bir mevzu. artık hangi belgeseli izledik onu da anlatayım; "with one voice - tek bir sesle". filistin ile ilgili olduğunu bildiğimiz için özellikle tercih etmiştik. ama öncesinde izlediğimiz 12 dakikalık "bir varmış bir yokmuş" belgeseli de bonusu oldu. rum okullarını, binaların unutulmuşluğunu, okulların öğrencisizliğini anlatıyordu, tabii ne mutlu türküm diyene felsefesinin azınlıklara dayatmasını, rum öğrencilerinin nasıl bir eğitimden geçtiğini, içi boşaltılmış bir eğitim, zaten hocaları da kalmamış, ehil hocaları kalmamış daha doğrusu. bir acının belgeselini yapmak istemiş, acıyla birlikte kızgınlık da vardı benim hissettiğim. yönetmeni vardı eleni hanım, gösterimden sonra soruları cevapladı, bana çok kırgın geldi, onun tespit ettiği 50 bina varmış okuldan harabeye dönen... aslında bu sadece azınlıklara yönelik ihmalkarlik değil, azınlık lafını da sevmiyorum ya. bir ruhsuzlaşma var bizde, bir kıymet bilmeme, kendimize de farklımıza da...

gelelim bizim belgesele "with one voice". tek kelimeyle bayıldım. çook sevdim. farklı güzel bir belgesel olmuş. müzikle birleştirilmeye çalışılmış farklı dinler kültürler ırklar... bazen başarılıyor bazen içlerdeki isyan damarı kabarıyor. çok doğaldı herkes, bana en çok filistinli bir erkekle evli yahudi kadın samimi geldi. bir de müslüman kız ile yahudi çocuğun diyologu da etkileyiciydi. ben çooook sevdim. çoooook sevdim.


[ içeri buyrun ]

El-intizâr eşeddü min-en-nâr


El-intizâr eşeddü min-en-nâr
(benim bunun üzerine diyecek birşeyim yok da...)
[ içeri buyrun ]

vay göresim geldi


dumanlı dumanlı oy bizim eller
oturup ağlasam delidir derler...
http://fizy.com/#s/1ajdtp
[ içeri buyrun ]

aşka istidadın olsun dilrubadan bol ne var

evde geçen bir hafta sonunda neler yapılabilir; iki kitap bitebilir;

-huzursuz bacak -mustafa kutlu
-bu böyledir -mustafa kutlu

biraz can sıkılabilir, pencereden bakılabilir, telefonun çalması beklenebilir. akide şekeri ile mutlu olunabilir, ne yemeği yapsam diye düşünülüp aç kalınabilir, evet düşünmekten aç kalınabilir. küreselleşme karşıtı olup olmadığım üzerine düşünülebilinir. ne gereği varsa. arkadaşımın biri böyle dedi kendi için. düşünüyorum... ben değilim. küreselleşme karşıtı değilim ben. dünyanın küçülmesinden korkmuyorum aksine hoşuma da gidiyor. ben seviyorum dünyanın bir ucundaki müslüman kardeşlerimle kavuşabilmeyi, bu ihtimalin olmasını, bir blog ile dünyaya açılma ihtimalimi, dünyanın küçüldükçe islamın büyümesini, hidayetin genişlemeşini, hakikatin serpilmesini seviyorum... hiç de şikayetçi değilim. kültürlerin olmasa da medeniyetlerin birbirine girmesini destekliyorum. ama derseniz ki küreselleşme tüketim ekonomisini üretti, o zaman ben de derim ki "kanaat ekonomosi" :), kutlu'nun etkilerini göstereyim dedim. bosna'ya gidecek olmak heyecanlandırıyor beni, inşallah sağ salim gidip geliriz... sanki birşey olacak gibi geliyor... neyse moralimi yüksek tutuyorum. ben benim bosna'da olabilme ihtimalimi seviyorum. ülker antep fıstıklı çikolatayı da çok seviyorum. film izlemeyi de... bu akşam ne izlesem ki. The Best of Youth var aklımda. yarın arkadaşımın düğünü var ona gideceğiz. evleniyor. galiba sezonu yine açtık, kuzenim nişanlanıyor, ve diğerleri... herkesin bir hayali var evli mutlu ve çocuklu :) bugünlerin hit şarkısı.bu arada kendimdeki ağlama yetisine hayranım. en lüzumsuz filmler ve dizilerde bile ağlayabiliyorum ya... bazen üzülüyorum içimdeki merhamet pınarını bu gereksizlerle mi harcıyorum diye. ama belkide gözyaşı gözyaşının mayasıdır. bir kere hataya düşersen insansındır, ikincisinde aptalsın tarzında bir cümle vardı, ben herhalde multiaptalım. aynı şeyi yine yaptım. olsun. ben içimden geldiği için yaptım. içimde durup dert olacağına dışıma çıksın mert olsun diye bir söz de vardı ama o buraya gitmedi. ramazan yaklaşıyor. ve düşünmek bile beni mutlu ediyor.




[ içeri buyrun ]

"ötesini söylemeyeceğim"

the kite runner/uçurtma avcısı
[ içeri buyrun ]

bir veda koştu bana ve ısırdı canımı

[ içeri buyrun ]

durup gelmeyince morfin gibi arıyorum direnmeni


par prensip ağlamazsın bir şarklı olarak

 çok gerekince ancak bir hece kadar 

yüreğin kan ağlar

acz
[ içeri buyrun ]

bu çapraşık dünyaya bir düğüm de benden

yukarıdan bombalamak yok şehirlerini 


ormanlarını yakmak kalelerini yıkmak



onlarla cenk edeceğim demiyorum



beni uzaktan görünce teslim 



bayrağı sallamadılarsa tabanlarını yağlayacaklar



madem kaçtı bırak gitsin demeyeceğim



onlara arz üzerinde güven içinde yaşayacak



yerleri kalmadığını göstereceğim



koşarak koşturarak al binitimi



öldükten sonra aksırmak gibi


ismet özel




Kofia - Leve palestina (Vive la Palestine)
Yükleyen Palestiniens. - Yüksek çözünürlüklü video keyfini yaşayın!
[ içeri buyrun ]

kınadığınızla kalırsanız


israil'i kınamak dışında herşeyi yapabilirim!

[ içeri buyrun ]

Etiketler

40ında 40 kadın (1) aalborg universitet (1) ah muhsin ünlü (2) ahlaksız (1) ahmet altan (1) ahmet kaya (1) ahmet muhip dıranas (1) alanis morisetti (1) andımız kaldırılsın (1) anna (1) arranged (1) aşk risalesi (2) attila ilhan (1) aynalar koridorunda aşk (1) azam ali (1) aziz nesin (1) barcelona barcelona (1) boys over flowers (3) cafe de flore (1) cahit zarifoğlu (10) can yücel (1) cemal süreyya (1) cevdet bağca (1) chaos 2001 (1) cihan aktaş (1) cv (1) dağcılık (1) DE LA FRAYEUR D’ÊTRE PLOMBIER BORGNE (1) dengeler adına (1) devendra banhart (1) documentarist (1) dostoyevski (1) dublörün dilemması (2) dutch chapel (1) dücane cündioğlu (1) edip cansever (1) elif şafak (1) elif şafak siyah süt (2) elveda oblomov (1) erdem beyazıt (6) eren safi (1) ergenekon şerefsizleri (3) eternal sunshine of spotless mind (2) everything must change (1) ey selahaddin (1) farif ferjad (1) fatma barbarosoglu (1) fight club (1) FİLİSTİN (10) filistin hamas islam (2) first lady (1) furkan çalışkan (2) furkan suresi (1) galata konak cafe (1) george benson (1) gökhan özcan (3) görücü usulü (1) hakan albayrak (2) hamlet (1) hayat iman ve cihad (1) ian dallas (1) ibrahim paşalı (1) ibrahim tenekeci (8) ihvani müslim (1) imam humeyni (2) imany (1) ismail kılıçarslan (1) ismet özel (13) izzet şahin (1) kadın (1) kafka (1) kardeş türküler (1) karnak kafe (1) kelam (1) keny arkana (1) killng me softly (1) kitaplarım (1) kolera (1) korkma ben varım (2) küçük prens (1) la haine (1) lale müldür (2) lara fabian je t'aime (1) le trio joubran (1) leman sam (1) leonard cohen (1) leyla ile mecnun turgut uyar (1) majid majidi (1) masal (1) mavi kelebek (1) mehmet efe (2) melek arslanbenzer (1) mızraksız ilmihal (3) mihrimah sultan cami (1) mo ghile mear (1) murat menteş (7) mustafa islamoğlu (2) mustafa kutlu (4) mustafa ulusoy (2) müslüm gürses (1) native deen (1) nazanbekiroglu (1) nazım hikmet (1) necib mahfuz (1) necip fazıl (1) NEDEN AŞK ACISI (1) nietzsche (2) nihat dağlı (1) nikos kazancakis (1) nurettin topçu (1) nurullah genç (1) obama (1) oğuz atay (1) old boy (1) one litre of tears (1) onegin letters (1) oruç aruoba (4) ömer hayyam (1) özdemir asaf (1) pink floyd (1) platon (1) pulp fiction (1) rachel corrie (1) reconstruction (1) samed karagöz (1) sartre (1) satrpialo (1) sezai karakoç (2) sin palabras (1) sonbahar (1) suleyman cobanoglu (1) sultanahmet camii (1) süleyman çobanoğlu (3) sünnet anlayışı şekilcilik (1) şarkılar (28) şıpsevdi sakız (1) taraf (1) tarık tufan (2) tekfurun kızı (1) the best of youth (1) the burning plain (1) tuluhan tekelioğlu (1) turgut uyar (1) tutunamayanların şarkısı (1) uçurtma avcısı (1) utopia (1) varlık ve teklik teoremi (1) vas mandara (1) with one voice (1) yarim senden ayrılalı (1) yavuz selim camii (1) yıldız hamidiye cami (2) yılmaz erdoğan (1) you will never know (1) yök (1) yusufilezüleyha (1) zeynep arkan (1) zeytin'in hayali (1) zorba (1)

Blog Arşivi